Hakkımda

Fotoğrafım
*Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin kalacakmış gibi hayat;ilişik yaşayacaksın...ucundan tutarak...-Can YÜCEL- *Birşeyi yapmak için, onu çok sevmelisiniz. Birşeyi sevmek için, ona delicesine inanmalısınız.-Che Guevara-

14 Aralık 2010 Salı

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL İLKELER

İnsan sürekli olarak değişime maruz kalır.Bu değişim  iç ve dış çevreden gelen etkilerle gerçekleşebilir. Her insanın iç ve dış çevresi birbirinden farklı olduğu için gelişim düzeyleri de birbirinden farklıdır. Ancak her bireyde geçerli olan tek gerçek gelişimin sürekli olmasıdır.
Örneğin; aynı yaş grubunda bulunan çocuklar gelişim gösterir gelişim düzeylerinde farklılıklar bulunabilir. Bazıları yürüyebiliyorken, bazıları daha henüz emekliyor olabilir.

Bireylerin gelişim özellikleri ve kendi özelliklerinin gelişimi farklı olabilir. Tüm bu farklılıklara rağmen bireyin gelişiminde görülen ortak noktalar vardır. Bunlara gelişimin temel ilkeleri diyebilir ve bu ortak noktaları belirli maddeler altında toplayabiliriz.

Gelişim;
ü  hayat boyu devam eder,
ü  farklı dönemlerden geçerek gerçekleşir,
ü  Her dönemde gelişimin hızı birbirinden farklıdır.
ü  Bedensel ve zihinsel becerilerin gelişimi belli bir sıra izler.
ü  İnsanın değişik yanlarının gelişimi değişik dönemlerde hızlanır.
ü  İçten,dışa baştan ayaklara doğru bir yol izler.
ü  Farklı yanları birbiriyle etkileşim içindedir.
ü  İç ve dış faktörlerin etkileri altındadır.
àKalıtım    
àÇevre
Gelişim hayat boyu devam eder.
Gelişim sürekli bir oluşumdur ve ilk hücre halinden başlayıp, bireyin doğumundan ölümüne kadar  devam eder. Bu süre içinde bir takım bedensel ve zihinsel beceriler ile birlikte duygular,düşünceler,tutumlar ve davranışlar da değişir ve gelişir.

Gelişim farklı dönemlerden geçerek gerçekleşir.

Gelişim süreleri ve hızları farklı olan dönemlerden geçer. Her insan tüm bu dönemlerden geçmek zorundadır, dönem atlama söz konusu değildir. Çünkü birey her dönemde yapısal ve işlevsel bir değişime uğrar ve her dönem birbirini takip eder.Dönemler arasında etkileşim vardır.

Her dönemde gelişimin hızı birbirinden farklıdır.

Her dönemde gelişim hızı farklıdır. Örneğin; birey ilk doğduğunda hızlı bir şekilde gelişirken bu gelişme ergenliğe kadar  yavaşlar,ergenlikte tekrar hızlanır ve durma noktasına gelir.

Bedensel ve zihinsel becerilerin gelişimi belli bir sıra izler.

Gelişim bilgi ve becerilerin edinilmesi ile gerçekleşir. Bilgi ve becerilerin öğrenilmesi basitten karışığa, somuttan soyuta doğrudur. Örneğin; çocuk önce oturmayı, sonra emeklemeyi daha sonra ayağa kalkmayı,yürümeyi ve koşmayı öğrenir.
İnsanın değişik yanlarının gelişimi değişik dönemlerde hızlanır.

İnsanın farklı yanları farklı dönemlerde gelişme gösterebilir. Örneğin; ilk çocukluk yıllarında bedensel gelişim hızlı, cinsel gelişim oldukça yavaştır. Ancak ergenlik döneminde bedensel gelişim yavaşlarken cinsel gelişim hızlanır.


Gelişim içten,dışa baştan ayaklara doğru bir yol izler.

Çocuğun önce kalp,karaciğer gibi iç organları gelişir, daha sonra bunu dış organların gelişimi izler. Ayrıca gelişim baştan baştan ayağa doğru ilerler. Çocuğun önce başı sonra gövdesi ve kolları daha sonra bacakları ve ayakları gelişir.

Gelişimin farklı yanları birbiriyle etkileşim içindedir.

İnsan bedensel,zihinsel, cinsel, duygusal ve sosyal olmak üzere çok değişik yönlerden gelişir. Her alandaki gelişim birbiriyle ilgilidir. Bedensel gelişim sosyal gelişimi etkileyebilir.Bu nedenle gelişim bir bütün olarak ele alınmalı ve hiç bir boyutu ihmal edilmemelidir.

Gelişim iç ve dış faktörlerin etkileri altındadır.

Gelişimin üzerinde etkili olan iki temel etken vardır. Kalıtım ve çevre. Bireyin gelişimi hem kalıtım yoluyla hem de içinde yaşadığı doğal ve sosyal çevre faktörlerinden etkilenir. Ancak gelişim bu iki faktörün biraraya gelmesiyle etkili olur.

                                              KALITIM
Kalıtım:
Bir insanın anne ve babasından kromozom ve genler aracılığıyla aldığı özelliklere denir.

İnsanların aynı doğal ve sosyal çevrede yaşamalarına rağmen farklı özellikler gösterdiklerini görebiliriz. Kimisinin boyu kısa, kimi esmer yada kumral olabiliyor. İlgilerinde, kişiliklerinde de farklılıklar olabiliyor.Fakat aynı zamanda, aynı ortamda yaşayıp aynı özellikleri taşıyan bireyler de olabilir. Örneğin; tek yumurta ikizleri. Aynı zamanda aynı ortamda yaşarlar ve aynı özellikleri taşırlar.
Gelişim üzerinde sadece çevre etkili olsaydı o zaman aynı çevrede yaşayan insanların tümü birbirine benzerdi.Aynı çevrede yaşayıp birbirine benzemeyen bireyleri ancak kalıtımla açıklamak mümkündür.

Birey anneden 23, babadan 23 olmak üzere aldığı 46 kromozom ile binlerce gen taşır.Kalıtsal özellikler de bu genler aracılığıyla taşınır.

àDöllenme sonucu oluşan hücrenin genetik yapısında çok sayıda kişisel özellik potansiyel olarak vardır.Bu özelliklerin oluşturduğu tipe genotip denir. İnsanın cinsiyeti, boyu, ağırlığı gibi özellikler insanın genotipini oluşturur.

àGelişim sonucunda ortaya çıkan gözlenebilir özelliklerin oluşturduğu tipe ise fenotip denir. Fenotip hem kalıtımın hem de çevrenin bir ürünüdür.

İnsanın genotipinde potansiyel olarak varolan ve gelişme esnasında teker teker ortaya çıkan bu özellikler bireyin bedensel, zihinsel, duygusal,cinsel ve sosyal gelişimi üzerinde etkili olurlar.
Yani görüldüğü gibi gelişim üzerindeki etki sadece çevre faktörlerinden kaynaklı değildir.

                                               ÇEVRE
Gelişim kalıtımın olduğu kadar çevrenin de etkisi ile gerçekleşir. Kalıtım yoluyla kazanılan özellikler çevrede uygun koşulları bulduğu zaman gelişir.

Çevre faktörlerinin gelişim üzerindeki etkisi doğum öncesinde anne dolayısıyla başlar.Annenin yetersiz beslenmesi çocuğu da olumsuz etkiler. Anne iyi beslendiğinde bebek de sağlıklı olur. Gebelik esnasında annenin sigara veya alkol kullanması, hastalanması çocuğun gelişimini önemli ölçüde etkiler.
Örneğin; hamileliğin ilk üç ayında annenin kızamık geçirmesi çocugun işitme organının gelişmesini de etkileyebilir.

Fiziksel olduğu gibi gebelikte yaşanan psikolojik olaylar da bebeği etkiler.
Örneğin; annenin gebelikte sinirli,kaygılı, mutsuz olması bebeğin huzursuz, huysuz olmasına neden olur.

Çocuklar dünyaya geldikten sonra kendilerini doğal, sosyal ve kültürel bir çevrede bularak,sürekli bu çevre ile etkileşim içinde kalırlar. Kalıtsal özellikleri bu çevre ile gelişir.

Çocukların doğal çevresi, yaşadıkları bölgenin coğrafi konumundan,ikliminden, çevresindeki biyolojik,fiziksel ve kimyasal olayların tamamından meydana gelir. Örneğin; soğuk iklimlerde yaşayanlar beyaz tenli, sıcak iklimlerde yaşayanlar esmer tenli olabilir.

Çocuğun sosyal çevresi ise aile ve akraba ilişkileri, içinde yaşadığı köy, kasaba, akran grupları, toplumun değerleri gibi ögelerden oluşur.Örneğin; çocuğun ailede ilgi ve sevgi görmesi gelişimini olumlu yönde etkiler.

Öte yandan ailenin sosyoekonomik refah düzeyi de çocuğun gelişiminde etkili olan çevresel bir faktördür. Refah düzeyi yüksek olan ailelerde çocuklar daha dengeli beslendikleri için bedensel, zihinsel,duygusal,cinsel ve sosyal gelişimleri de daha sağlıklı olmaktadır.
Örneğin;bu konuyu araştırmak için tek yumurta ikizleri üzerinde incelemeler  yapılmıştır. Kardeşlerden biri banka müdürü olan aileye verilirken diğeri refah düzeyi düşük bir işçi aileye verilmiştir. Sonunda iki kardeşe de zeka testi uygulanmış ve refah düzeyi yüksek olan ailede yetişen çocugun diğerinden 15 puan daha yüksek olduğu görülmüştür.

Sonuç olarak söylemek gerekirse gelişim üzerinde hem kalıtımın hem de çevrenin etkisi bulunmaktadır.Birey kalıtımın getirdiği potansiyel özellikleri ancak uygun çevrede geliştirebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder